Tarih: 20.05.2025 10:06

Bolvadin’in Şifalı Suları Elimizden Mi Kayıyor?

Facebook Twitter Linked-in

Bolvadin’in Şifalı Suları Elimizden Mi Kayıyor?
(Bir endişenin kalemle isyanı…)

Bu yazıyı kaleme almak benim için kolay olmadı. Çünkü yazının sonunda çıkacak cümlenin “Biz bunu zamanında söylemiştik” olması, içimi en çok acıtacak olanı. Her yıl binlerce kişiye şifa dağıtan, Bolvadin’in gözbebeği Heybeli Kaplıcaları’nın sessizce tükendiğine şahit olurken susmak, -bana göre en hafifinden- bu topraklara ihanettir.

Ben de bu ilçede doğdum, bu sularla iyileştim. Çocukluğum Heybeli’nin o kükürtlü buharını koklamakla geçti.   Bolvadin, tarih boyunca nice âlime, siyasetçiye, sanatçıya ev sahipliği yapmış, kültürüyle, doğasıyla bir medeniyet taşımıştır. Ama şu an bu miras, telafisi mümkün olmayan bir tehdit altında.

Şifa kaynağımız Heybeli Termal Tesislerinin kaynak havzası üzerinde son günlerde büyük bir proje için çeşitli toplantılar yapılıyor. Açıklamalar yapılıyor. Buradaki projeyi irdelediğimizde bölgede çalışan üç ayrı jeoloji mühendisinden aldığım bilgiler, kaygı duyulacak seviyede. Heybeli termal sahasında 1995’ten itibaren aynı fay hattı üzerine açılan kontrolsüz kuyularla birlikte su seviyesi ciddi biçimde düşmeye başladı. En çarpıcı rakam ise şu: Bölgede hâlihazırda 200 litre/saniye çekilen jeotermal su, reenjeksiyon yapılmadan kullanılıyor. Yani doğa, aldığı yarayı kapatamıyor.

Yeni projeler, bu yükü daha da artırmak üzere. TDİOSB adıyla planlanan Tarıma Dayalı Jeotermal Seracılık projesi, 1000 litre/saniye gibi astronomik bir su talebi öngörüyor. Bu miktar, Afyon’daki tüm termal tesislerin toplamından fazla. Peki, bu kadar suyu nereden bulacağız? Ve daha önemlisi, bulsak bile sürdürülebilirliği nasıl sağlayacağız?

Konu hakkında bazı yetkililerin; “Artık kaplıcada villalara su verilmeyecek, bunun için yasal düzenlemeler yapılıyor” ve “Heybeli zaten turizm bölgesi olmaktan çıkartıldı” gibi sözlerini duydukça nasıl bir sonun bizi beklediğini görmek için kahin olmak gerekmiyor.

Jeotermal kaynakların sadece termal turizmi değil, çevreyi de tehdit ettiğini unutmamalıyız. Eber ve Akşehir göllerine kontrolsüz biçimde deşarj edilen bu atık sular, göl ekosistemini çökme noktasına getirdi. Göl yüzeyinde oluşan metan birikimi zaman zaman yanmalara neden oluyor. Bitki örtüsü değişti, canlı popülasyonu hızla azaldı. Eber Gölü, bizim gözümüzün önünde can veriyor. Ve biz sadece izliyoruz.

Bütün bu projeler, ekonomik kalkınma adına meşrulaştırılmak isteniyor. Evet, üretim ve istihdam önemli. Ancak bu kalkınma, doğanın ruhunu yok sayarak olamaz. Üstelik halkın şüpheleri de giderek artıyor. Açılan kuyuların derinliği ve sıcaklık değerleri konusunda şeffaflık yok. Bazı raporların saklandığı, verimlilikle ilgili yanıltıcı bilgiler verildiği konuşuluyor. Domates yetiştirilecek diye binlerce yıllık şifa kaynağının kurban edilmesine razı olmamalıyız.

Hele ki bu işin arkasında yabancı firmalar olduğu iddiaları, işin boyutunu daha da derinleştiriyor. “İsrailli firmalar domates üretecek diye Heybeli elimizden mi alınacak?” sorusu, Bolvadin sokaklarında artık yüksek sesle soruluyor.

Burada kamuoyu oluşmalı. Sesimiz yüksek makamlara ulaştırılmalıdır.

Sayın Valimiz Kübra Güran Yiğitbaşı, Tarım Bakan Yardımcımız Ahmet Bağcı, il genel meclisi üyeleri ve Bolvadin Belediye Başkanımız… Bu ilçeye gönül vermiş herkesin artık sesimizi duyması gerekiyor. Jeotermal kaynakların sürdürülebilir kullanımı için acil düzenlemelere ihtiyaç var. Reenjeksiyon zorunluluğu getirilmeli, yeni kuyular açılmadan önce kapsamlı çevresel etki analizleri yapılmalı, kamuoyu şeffaf biçimde bilgilendirilmeli.

Aksi takdirde, kısa vadeli çıkarlar için yapılan her şey, uzun vadede Bolvadin’in ruhuna vurulmuş bir darbe olacaktır.

Heybeli Kaplıcaları yalnızca bir tesis değildir. O, Bolvadin’in yüzyıllardır süregelen şifa geleneğidir. Toprağın sıcaklığında gizlenen bir tedavidir. O suyun her damlası, dedelerimizin duasıdır. Onu korumak sadece doğayı değil, kimliğimizi de korumaktır.Gelin, geç olmadan bu mirasa sahip çıkalım.

Heybeli elimizden kaymasın.Eber Gölü ölmesin.Bolvadin’in şifalı ruhu sonsuza dek yaşasın.>> Ertuğrul SEVİM




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —